GİRİŞİMCİ KİMDİR?

Hepimizin hayatta her şeyi başarabileceğimiz inancına sahip olduğumuz bir dönemi mutlaka vardır. Daha gençken. Henüz zihinsel havuzumuz yaşanmışlık denen kaos ile bulanık hale gelmemişken. Amiyane tabirle vız gelir tırıs gider sözünün sürekli zihnimizde dalgalanıp durduğu bir zaman dilimidir bahsettiğimiz dönem.

Fakat hayat yolunda ilerler iken başımıza gelen iyi kötü her şey yavaş yavaş bizi etkilemeye ve değiştirmeye başlar. Enerjimizde, düşüncelerimizde, davranışlarımızda hatta tutumlarımızda önemli değişiklikler gerçekleşir. Ortalama bir insan tüm yaşanmışlıkların kendinden büyük parçalar kopardığını ve eksilttiğini düşünür. Tüm bu olup bitenlerin yaşadığı çevreye veya toplumun geneline bakarak normal seyrinde olduğuna karar verir. Kendisini yaşamın bu kısır döngüden ibaret sürüklenişine ödünsüz inandırır. Ardından yaşananları yazgı ile tanımlayarak tavizsiz bir şekilde noktayı koyar ve kendisini yaşayan bir ölü haline getirir.

Peki dünyayı değiştiren bir avuç çılgın insan ne düşünüyordu acaba? Toplumun ve çevresinin imkansız olanaksız dediği, birbirlerini bile doğru düzgün duyamadıkları o gürültü patırtı arasında bir şeyler yapmaya çalışmak. Mesela uçmayı keşfedebilmek, okyanusların diplerinde kendimizi ararken uzay yolculuğuna çıkabilmek. Akıllarından ne geçiyor? Koskoca toplumları arkalarından sürükleyen bu insanlar neyin peşindeydiler acaba?

Bu gün yaşamımızdaki bir çok yeniliği, gelişmeyi, teknolojiyi o cesur insanlara borçluyuz. Kendilerini o kısır döngülerden çıkararak ,neye mal olursa olsun ilerleme cesaretini gösterdiler. Çok ayıplandılar, eleştirildiler, küçümsendiler, hor görüldüler. Her şeye rağmen içlerindeki keşfetme arzusu toplumun paslı zincirlerini kırarak galip geldi.

Evet aynen öyle bizlerde bir şeyler başarmak istiyorsak önce kendi hapishanemizden, kendi zincirlerimizi kırarak, kendimizi kurtarmamız lazım. Hiç bir ön kabul yada yargıya kapılmadan keşfetmek için ilerlememiz gerekiyor. Girişimci kimdir sorusunun ilk cevabıdır özgürleşmek. Pek tabi derin korkulara sahip olabilir insan. Ama özgür insan cesur insandır ve korkularının üzerine yılmadan yorulmadan gidebilendir.

Denemeden asla sonunu bilemeyeceğimiz türlü konu etrafımızı sarmalamıştır. Daha harekete geçmeden sizi korkutan bir sürü hayali sonuç karşınıza çıkar. Sizi herkes gibi davranmaya ve onlar gibi düşünmeye zorlar. Bu yüzden ortaya çıkabilecek sonuçlardan korkmadan deneyimleme cesareti göstermek karşınızdaki tüm zihinsel duvarları ortadan kaldırır.

Bu yüzden kendini özgürleştirmeyi başarmış bir girişimci cesurdur, eylemcidir, hayalcidir, ve vizyonu geniştir...

Sadece tek bir yaşam hakkımız olduğunu ve geri dönüşü olmayan bu yolculukta tek yön bilete sahip olduğumuzu sakın unutmayın! Bu altın fırsatı heba etmeyin.

Bizde yazımızı istiklal şairimizin milletine şiirine başlarken söylediği gibi Korkma! mesajı vererek son veriyoruz. Sağlıcakla kalın...